-
1 kabak tadı vermek
v. bore, pall, pall on -
2 kabak tadı vermek
to become boring, to pall, to cloy -
3 kabak tadı
надое́дливостьkabak tadı vermek — надоеда́ть, нагоня́ть ску́ку
-
4 kabak
\kabak tadı vermek ( fig) o ( fam) ( usanç vermek) anöden; ( tatsız gelmeye başlamak) unangenehm werdenII adj1) ( dazlak) kahl3) ( ham) unreif -
5 kabak
1. subst Kürbis m; Grobian mkabak gibi kahl; unbehaart; fade;kabak kafalı Glatzkopf m; kahl geschoren, mit abrasiertem Kopf; Döskopf m; -
6 kabak
"1. squash; vegetable marrow, zucchini; pumpkin; gourd. 2. hashish pipe. 3. boorish, awkward. 4. tasteless, unripe (watermelon). 5. bald. - bastısı stewed vegetable marrow. - başına/başında patlamak colloq. to bear the brunt of something; to catch the blame for something. - çekirdeği pumpkin seed. - çekmek to smoke hashish. - çıkmak (for a melon) to turn out to be unripe. - çiçeği gibi açılmak colloq. to start behaving too unconstrainedly. - dolması stuffed squash. - gibi 1. bald. 2. bare. 3. tasteless. - kafalı 1. bald. 2. having a shaved head. 3. stupid. - kalyası squash cooked in butter. - kızartması fried squash. - musakkası a dish made with squash, ground meat, and onions. - tadı vermek to become boring, become uninteresting, lose its appeal. - tatlısı a dessert prepared with boiled pumpkin, walnuts, and sugar." -
7 tat
tat alma organı Geschmacksorgan n;-e tat vermek Geschmack verleihen D; Vergnügen bereiten;kabak tadı vermek jemandem Überdruss bereiten;bş-in tadı b-nin damağında kalmak noch gern zurückdenken an A;-in tadı kaçmak den Reiz verlieren;-in tadı tuzu yok ohne jeden Geschmack;-in tadına bakmak Speise probieren, kosten;-in tadına varmak auf den Geschmack G/von kommen;-i tadında bırakmak etwas im günstigsten Moment aufgeben;-in tadını almak Geschmack finden an D
См. также в других словарях:
kabak tadı vermek — aşırı tekrarlanması, sürdürülmesi yüzünden bir şeyden doygunluk, yorgunluk veya bıkkınlık duyarak onu istemez duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabak tadı — is. Beğenilmeyen, bıkkınlık veren durum Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kabak tadı vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tat — 1. is., hlk. Dilsiz 2. is., dı 1) Bazı cisimlerin tat alma organı üstünde bıraktığı duyum Nem elbisenize işlemiştir, yaşlığında deniz suyunun tuzlu tadı ve yapışkanlığı duyuluyor. R. H. Karay 2) Tatlılık 3) mec. Hoşa giden durum, lezzet, zevk… … Çağatay Osmanlı Sözlük